15 Eylül 2012 Cumartesi

            Hani derler ya her güzel şeyde biraz hüzün vardır. Yalan aslında. Sadece biz üzülmeden yapamayız. Güzel bir şeyi elde etmek için çabalamak lazımdır ve başardığımızda ise düşündüğümüz tek şey bu yolda yaptıklarımız olur. Böylesine çabalamak bizi yormuştur. Biz de yorulduğumuz için üzülürüz, çabaladğımız için üzülürüz. Fedakarlık yaptığımızı düşünür, kaybettiğimize üzülürüz.Elde ettiğimiz şeyin güzelliğine kapılmayız hayır, gülümseriz ama buruktur.
            Bir anne düşünün oğlunun büyümüş iş sahibi olmuş evlenmiş olduğunu da. Bu anne çocuğuna baktığı zaman gördüğü şey gençliğinin yitişidir, oğlunun ilk grip olmasıdır, kabakulağı ne kadar ağır geçirişidir, eve düşüp gelmesi, karnesindeki ilk zayıfı, babasına karşı çıkması, geliniyle kavga edişidir. Peki böyle mi olmalıdır? Bu kadının çocuğuna baktığı zaman hatırlaması gereken şey ilk yürümesi, anne demesi, okumayı öğrendiği günkü sevinci üniversiteyi kazanması evlendiği gün yüzüne yansıyan mutluluk olmalıdır. Bu kadının hüzünlü olması kendi hatasıdır.
            Mutlu olmak bizim elimizdedir.

2 Ağustos 2012 Perşembe

Dün tercihler başlamıştı. Dershaneye gidecektim ama LYS'liler de tercih yaptığı için rehberlik servisi yoğunmuş. Oraya giden bir arkadaşım söyledi. Açıkçası ne yapacağımı bilmiyorum.Eğer SBS'de bir soruyu daha yapaabilseydim istediğim her liseye gidebilirdim. Ama türkiye sıralamamı bu denli kötü olması beni gitmek istediğim liseden mahrum bırakıyor. Yine de o liseyi yazacağım gelmeyeceğini biliyorum ama hiç denememekten iyidir. Ümit bağlamıyorum yalnızca deneyeceğim. En yakın zamanda tercih yapmak için önce dershaneye sonra okla gideceğim bunan sonra yapmam gereken tek şey beklemek...

24 Temmuz 2012 Salı

Korku mu?

     1. Korkunla yüzleş
Nasıl mı yüksekten korkuyorsan balkondan aşağı bakmayı dene. Zaten öyle bir korku yok. Yüksekten düşme korkusu desen yine anlarım. Bunu yenmek için de balkondan atlayabilirsin. Ben de örümcek korkusu  var. Bu korku örümcekle yüzleştiğim zaman oluştu. Eh insanın üzerinden kocaman bir örümcek geçerse tabi korkar. Ben ne mi yaptım? Koştum kapıya toslayana kadar. Ondan sonra da annem bir şamar attı. Tamam bitti. Kendime geldim.
     2. Tamamen Kaç
bu taktiği uygulamak için kahin olman gerekir. Geleceğe şöyle bir göz atıp korkabileceğin şeylerden uzak durursun. Ama korkunu hatırladığında ocakta unuttuğun yemek gibidir artık. Dibi yanmıştır onun. At çöpe gitsin bea...

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Kadının Toplumdaki Yeri

İlk çağlarda kadınlar erkeklerden toplumsal açıdan daha üstündüler. Doğurgandılar ve bu da onların bereketli olduğunu gösterir. Daha sonra Mısırlılar papirüse kadınları ve erkekleri eşit boyda çizdi. Fiziksel ve toplumsal yönden eşittiler aynı resimde olduğu gibi. Fakat daha sonra dengeler bozuldu. Erkek kadını sindirmeye çalıştı. Başardı da.
Aristotales gibi bir filozofun 'tamamlanmamış erkek'olarak tanımladığı kadın o kadar sindirildi ki insan olarak görülmemeye başladı. Tıpkı erkeğin nesnesi olmuştu. Baskının büyüklüğünü gören kadın ürktü. Artık kendi kendini sindiriyordu. Değerinin farkında değildi. ''Ben bilmem beyim bilir.'' lafı günümüzde hâlâ yaşıyor. Dört kadının bir erkek yaptığı mantığını geride bırakalı bir asır olmadı. Hâlâ kadına el kalkıyor. Eksik etek gözüyle bakılıyor.
Din yobazları Kuran'ı kötüye kullanıyor. Kuran'da geçen bir surede Kadınlarınıza darp edin geçiyor. Bnun anlamı evleri bir süreliğine ayırmaktır, Türkçedeki anlamıyla farklı. Oysa kadınlarınızı dövün olarak çevrildi. Ne kadar acı!
Ülkemiz kadınlara değer verilmediği bir yer. Her gün binlerce kadın şiddet görüyor, tecavüze maruz kalıyor.
Yüzlerce kadının üstüne 'kuma' getiriliyor. Onlarca kadın dayaktan ölüyor. Yalnızca bir başbakan kadındı. Cumhurbaşkanlarınınsa hepsi erkek. Üniversiteye gitme oranı kadınlarda çok düşük. Başbakan kadınların 3 çocuk doğurmasını istiyor kürtaja ve sezeryana yasak getiriyor. Böylece adının hür iradesini elinden almaya çalışıyor. Kadınlarımız zorla birinin namusu oluyor ya da kapatılıyor.
Buna rağmen bazı zihniyetler şunu söylüyor ''Kadın olmak güzel.'' Size soruyorum:
Soyadlarının bile ''oğlu''olarak bittiği bir toplumda kim kadın olma ister?

Yarın

Yarın SBS açıklanıyor. Tüm sene boyunca inek gibi çalıştık ve 100 soruluk bir sınava girdik. Yarın açıklanacak sonuçtan korkuyorum. İstediğim liseye gitme umudum çok az. Yaptığım dikkat hatalarından nefret  ediyorum ve soru ezberlediğim için kendime kızıyorum. SBS'ye girmeden önce her gün birbirine benzeyen o kadar soru gördüm ki ezberlememek elimde değildi. Tüm sene boyunca uyguladığım yanlış metot da cabası... İçten içe biliyordum zaten geçen seneki kadar iyi bir sonuç alamayacağımı. Kendimi kandırmaya çalıştım ama hayal dünyasında yaşamak bana göre değildi.
Yarın geleceğimin bir kısmı şekil alacak. Korkmam normal.

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Ben

Başkalarının yanında rahat edemiyorum. Hep bir diken üstündeyim sanki. Sesimden bile korkuyorum. O da benden korkuyor, karnıma kaçıyor.Hemen canciğer olanları da anlamam mesela. İyi midir kötü müdür anlamadan yapışıyorlar. Bir de güzeller grup yapıp yandan yandan sana bakarak gülüşüyor ya...

5 Şubat 2012 Pazar

Fikir

Gregor ve Sır Kehaneti çıkmış Ankara'ya gider gitmez korsanını alacağım. Bu sıralar Aşk ve Gurur'u okumayı düşünüyorum. Realizmin habercisi...

28 Ocak 2012 Cumartesi

Kağıt Taş Makas

kağıt taş makas tan sıkılanlar için: kağıt taş makas kertenkele spock
     

Harry Potter

Bence Harry Potter 'daki en üzücü olay Fred'in ölmesiydi.